kitchen confidential
Acaba gocmenlik burosuna gidip hacilar ben kacagim beni gonderin desem 1000 dolarlik ucak biletinden yirtabilir miyim?Bir de pasaportum da yok o da 365 dolar. Acaba ondan da yirtabilir miyim? :)Ulkeye tekrar giremeyecegimi biliyorum hatta cikarken 2-3 gun gozaltinda tutulma ihtimalim de var. Bir sur
Acaba gocmenlik burosuna gidip hacilar ben kacagim beni gonderin desem 1000 dolarlik ucak biletinden yirtabilir miyim?
Bir de pasaportum da yok o da 365 dolar. Acaba ondan da yirtabilir miyim? :)
Ulkeye tekrar giremeyecegimi biliyorum hatta cikarken 2-3 gun gozaltinda tutulma ihtimalim de var. Bir suru trafik cezasi ve faturali telefon da dahil!
Bir de pasaportum da yok o da 365 dolar. Acaba ondan da yirtabilir miyim? :)
Ulkeye tekrar giremeyecegimi biliyorum hatta cikarken 2-3 gun gozaltinda tutulma ihtimalim de var. Bir suru trafik cezasi ve faturali telefon da dahil!
0
Bir daha o ülkeye girememeyi göze alabiliyorsan (ya da belli bir süre giriş yasağı konmasını) sanırım oluyor. Bir araştır derim onu mutlaka.
0
benim dayım ingiltere'de kaçak yaşarken onlarca yere başvurdu geri göndersinler diye, adamı siklemediler, en sonunda çalışıp para biriktirdi öyle geldi. nasıl olmuş onu anlamadım, böyle bir konuda bize yalan söyleyecek kadar manyak biri değil. yerine göre "bsg" de diyebiliyorlardır belki bir ihtimal.
0
italya'dan bildiriyorum:
boyle bir sey desen kimsenin umrunda olmazsin, onbinlerce gocmen var afrikali, sokakta takiliyor. rahatlar yani.
boyle bir sey desen kimsenin umrunda olmazsin, onbinlerce gocmen var afrikali, sokakta takiliyor. rahatlar yani.
0
benim de bildigim
seni ucaga koyup, ulkene gonderiolar
sonra bilet parasini ulkenden aliyorlar
sonra da ulken o ucak parasini senden aliyor.
duyuntu ama sadece benimkisi.
seni ucaga koyup, ulkene gonderiolar
sonra bilet parasini ulkenden aliyorlar
sonra da ulken o ucak parasini senden aliyor.
duyuntu ama sadece benimkisi.
0
baldur2
bir seneliğine avustralya'da yaşayacağım. iş başvurusu yapabilirim, dil okulu veya yüksek lisansa başvurabilirim orada duruma göre. şimdi şunları sormak istiyorum:1- cep telefonu hattımı ne yapayım? burada kapatayım mı? orada yeni bir hat mı alayım? aslında oraya gidince ilk yapacağım şey bir telefo
bir seneliğine avustralya'da yaşayacağım. iş başvurusu yapabilirim, dil okulu veya yüksek lisansa başvurabilirim orada duruma göre. şimdi şunları sormak istiyorum:
1- cep telefonu hattımı ne yapayım? burada kapatayım mı? orada yeni bir hat mı alayım? aslında oraya gidince ilk yapacağım şey bir telefon almak, taahhütlü hat alıp ikisini bir arada mı halletsem?
2- emekli sandığındayım ben, sigortayı gidip gss ile ilgili ne yapmam gerekiyor? bir sene sonra dönme ihtimalim var 10 bin lira borçlu çıkmayayım sonra?
3- oraya 20 bin veya 30 bin türk lirası götürmek istiyorum. en ucuz, kayıpsız nasıl götürebilirim, hem burada hem orada şubesi olan ingbank veya hsbc bank gibi bankalardan oranın kendi parasıyla hesap mı açtırayım buradayken? yoksa burada döviz yapıp götürebileceğim maksimum kadarını götürüp, oranın yerel bir bankasında mı hesap açtırayım? başka ne gibi yollar vardır?
4- visa kredi kartım ve ing turuncu hesabım var, bunları ne yapayım kapatayım mı?
5- bagaj hakkım 32 kilo. sizce oraya götürebildiğim kadar kıyafet, ayakkabı vs götüreyim mi? veya aynı şekilde parfümdür, deodoranttır, diş macunudur, diş fırçasıdır, kremlerdir kişisel bakım ürünlerimden var olanları götür orada boşuna masraf etme zaten fiyatlar buradakine göre yüksektir kafasında mı olmak yoksa boşver orada alırsın mı daha mantıklı?
6- üniversiteye, meslek okullarına veya yine iş başvurularında benden genel olarak istenecek evraklar nedir? bunların hepsini tercüme ettirip notere mi onaylatmalıyım? diploma, transkript tamam da başka ne isterler? sabıka kaydı? askerlik durum belgesi vs?
7- ehliyetim var bununla ilgili bir şey yapmam gerekiyor mu? orada geçerliymiş ehliyetim.
8- aklınıza gelen başka şeyler?
1- cep telefonu hattımı ne yapayım? burada kapatayım mı? orada yeni bir hat mı alayım? aslında oraya gidince ilk yapacağım şey bir telefon almak, taahhütlü hat alıp ikisini bir arada mı halletsem?
2- emekli sandığındayım ben, sigortayı gidip gss ile ilgili ne yapmam gerekiyor? bir sene sonra dönme ihtimalim var 10 bin lira borçlu çıkmayayım sonra?
3- oraya 20 bin veya 30 bin türk lirası götürmek istiyorum. en ucuz, kayıpsız nasıl götürebilirim, hem burada hem orada şubesi olan ingbank veya hsbc bank gibi bankalardan oranın kendi parasıyla hesap mı açtırayım buradayken? yoksa burada döviz yapıp götürebileceğim maksimum kadarını götürüp, oranın yerel bir bankasında mı hesap açtırayım? başka ne gibi yollar vardır?
4- visa kredi kartım ve ing turuncu hesabım var, bunları ne yapayım kapatayım mı?
5- bagaj hakkım 32 kilo. sizce oraya götürebildiğim kadar kıyafet, ayakkabı vs götüreyim mi? veya aynı şekilde parfümdür, deodoranttır, diş macunudur, diş fırçasıdır, kremlerdir kişisel bakım ürünlerimden var olanları götür orada boşuna masraf etme zaten fiyatlar buradakine göre yüksektir kafasında mı olmak yoksa boşver orada alırsın mı daha mantıklı?
6- üniversiteye, meslek okullarına veya yine iş başvurularında benden genel olarak istenecek evraklar nedir? bunların hepsini tercüme ettirip notere mi onaylatmalıyım? diploma, transkript tamam da başka ne isterler? sabıka kaydı? askerlik durum belgesi vs?
7- ehliyetim var bununla ilgili bir şey yapmam gerekiyor mu? orada geçerliymiş ehliyetim.
8- aklınıza gelen başka şeyler?
0
burada güvendiğin birine tüm işlemler için vekalet bırak. bir iş yaptırman gerekirse uğraşma o yapsın diye.
0
1- Yanında kontörlü bir Türkiye hattı bulunsun bence fakat sim kartı cüzdanda taşıma bozuluyor.
3- Bence burada dövize çevir, götürebileceğin kadarını götür orda yerel hesap aç.
5- Deodorant, diş macunu gibi ıvır zıvırlarla uğraşma oradan alırsın ama kıyafetlerinin, ayakkabılarının çoğunu götür.
6- Sağlık raporu isteyebilirler, pek bilgim yok. En azından elinde kan tahlillerinin (hiv vs.) olduğu bir rapor bulunsun, zararı olmaz.
7- Geçerliyse sorun yok ama sadece ilk 30 veya 60 gün geçerli olmasın?
8- Orada trafik soldan olduğu için karşıdan karşıya geçerken önce sağa bak, her zaman sağdan gelene yol ver, önündeki aracı geçmek için sağından geç sollama yapma. Gitmeden zihninde bunları canlandır hatta gider gitmez araba kullanma. Ayrıca @ykyt nin dediği gibi kapsamlı bir vekalet bırak.
3- Bence burada dövize çevir, götürebileceğin kadarını götür orda yerel hesap aç.
5- Deodorant, diş macunu gibi ıvır zıvırlarla uğraşma oradan alırsın ama kıyafetlerinin, ayakkabılarının çoğunu götür.
6- Sağlık raporu isteyebilirler, pek bilgim yok. En azından elinde kan tahlillerinin (hiv vs.) olduğu bir rapor bulunsun, zararı olmaz.
7- Geçerliyse sorun yok ama sadece ilk 30 veya 60 gün geçerli olmasın?
8- Orada trafik soldan olduğu için karşıdan karşıya geçerken önce sağa bak, her zaman sağdan gelene yol ver, önündeki aracı geçmek için sağından geç sollama yapma. Gitmeden zihninde bunları canlandır hatta gider gitmez araba kullanma. Ayrıca @ykyt nin dediği gibi kapsamlı bir vekalet bırak.
0
1. burdakini kapatma, döndüğünde kullanırsın tekrar. yanına al ama nolur nolmaz. oraya gidince oranın hatlarından birini al kesin.
5. Bak ben böyle 1 sene, 6 ay falan gibi sürelerle yurt dışına gittim bikaç defa, o yüzden bu konuda epey tecrübeliyimdir. Bu tavsiyemi kesin dikkate al. oraya gittiğinde ilk 1-2 hafta ÇOK para harcayacaksın. düzenin oturana kadar dünya masraf edeceksin. eksiğin gediğin bitmeyecek. o yüzden götürebildiğin kadar şey götür. 32 kilo + el bagajı + laptop çantası sığdığı kadar parfüm deodorant kıyafet öte beri doldur çünkü orada masraftan belini doğrultamazsın ilk ay. havaalanında taşıması falan baya zor oluyor ama bir günlüğüne idare ediceksin artık.
aklıma bir şeyler daha gelir kesin bu burda dursun da yazarım ben.
5. Bak ben böyle 1 sene, 6 ay falan gibi sürelerle yurt dışına gittim bikaç defa, o yüzden bu konuda epey tecrübeliyimdir. Bu tavsiyemi kesin dikkate al. oraya gittiğinde ilk 1-2 hafta ÇOK para harcayacaksın. düzenin oturana kadar dünya masraf edeceksin. eksiğin gediğin bitmeyecek. o yüzden götürebildiğin kadar şey götür. 32 kilo + el bagajı + laptop çantası sığdığı kadar parfüm deodorant kıyafet öte beri doldur çünkü orada masraftan belini doğrultamazsın ilk ay. havaalanında taşıması falan baya zor oluyor ama bir günlüğüne idare ediceksin artık.
aklıma bir şeyler daha gelir kesin bu burda dursun da yazarım ben.
0
tecrubeli biri olarak soyluyorum;
1- cep telefonuna sifre falan gelebiliyor. 1 yil icin bile acik olsun numaran. oradan hat almamak diye bir sans yok, ilk is.
2- fikrim yok.
3- goturebildiginin maksimumununu nakit gotur. iner inmez hesap ac. tr hesabindan bir kerelik uzun bir konusma sonrasi kendi swift alicisini tanimlayacaksin. ondan sonra gunluk 50 bine kadar her turlu transfer 27 tl gonderi, $20 alintiyla gidier.
4- visayi kapat. ing dursun butun sifrelerinle.
5- kiyafet, giyim kusam, hatira esya getirebildigin kadar getir. kisisel bakim herseyden birer tane getir. fiyatlari ne kadar erken iyi anlarsan o kadar iyidir.
6- lise diplomasi, varsa ingilizce sertifika, is tecrubesi. pimpirikliysen hepsini onaylattir bir suru fotokopili. sabika ve askerlik ciddi gereksiz.
7- gelmeden 1 senelik uluslararasi ehliyeti al bilmemne federasyonundan. pasaport tasimana gerek kalmaz. obur turlu pasaport tasiman gerek.
8- her ihtiyac tecrubeye goredir. sen gitmeden sordun, gidince de sor. yine yardimci oluruz.
1- cep telefonuna sifre falan gelebiliyor. 1 yil icin bile acik olsun numaran. oradan hat almamak diye bir sans yok, ilk is.
2- fikrim yok.
3- goturebildiginin maksimumununu nakit gotur. iner inmez hesap ac. tr hesabindan bir kerelik uzun bir konusma sonrasi kendi swift alicisini tanimlayacaksin. ondan sonra gunluk 50 bine kadar her turlu transfer 27 tl gonderi, $20 alintiyla gidier.
4- visayi kapat. ing dursun butun sifrelerinle.
5- kiyafet, giyim kusam, hatira esya getirebildigin kadar getir. kisisel bakim herseyden birer tane getir. fiyatlari ne kadar erken iyi anlarsan o kadar iyidir.
6- lise diplomasi, varsa ingilizce sertifika, is tecrubesi. pimpirikliysen hepsini onaylattir bir suru fotokopili. sabika ve askerlik ciddi gereksiz.
7- gelmeden 1 senelik uluslararasi ehliyeti al bilmemne federasyonundan. pasaport tasimana gerek kalmaz. obur turlu pasaport tasiman gerek.
8- her ihtiyac tecrubeye goredir. sen gitmeden sordun, gidince de sor. yine yardimci oluruz.
0
akaryakit
avustralya'ya bir paket yollamam lazım. ptt, 9 günde avustralya postasına teslim edileceğini söyledi. teslimat adresine kaç günde gider? bilgisi olan var mı?
avustralya'ya bir paket yollamam lazım. ptt, 9 günde avustralya postasına teslim edileceğini söyledi. teslimat adresine kaç günde gider? bilgisi olan var mı?
0
yalan söylüyo. ptt daha ankaraya 4 gün de anca götürüyo. benim ingiltereden iadeli tahaülü paketim 7 gün de geldi.
0
tahrik olmusken objektif olamam
selamlar. biraz uzun olacak. okuyup yardımcı olabilecek kişilere şimdiden sonsuz teşekkürler.öncelikle yeni mezun oldum. dilim aslında fena değil. ama geliştirmem gerektiğinin farkındayım. bu yüzden amaç yaklaşık 1 sene kadar ana dili ingilizce olan bir ülkede kalmak.üniversiteye devam ederken, okul
selamlar. biraz uzun olacak. okuyup yardımcı olabilecek kişilere şimdiden sonsuz teşekkürler.
öncelikle yeni mezun oldum. dilim aslında fena değil. ama geliştirmem gerektiğinin farkındayım. bu yüzden amaç yaklaşık 1 sene kadar ana dili ingilizce olan bir ülkede kalmak.
üniversiteye devam ederken, okul bitince, diğer seçeneklere hiç bakmadan, dil okuluna kaydolup new york'a giderim, çalışma izni olmadığından, oradaki giderlerimi çıkarmak için de sigortasız bir iş bulur ve çalışırım diyordum. sonuçta work and travel ile gidip sonrasında orada kalan tanıdıklardan öyle gördük. ama, artı ve eksilerini düşününce bir takım soru işareti oluşuyor kafamda. sonuçta çalışma iznin olmadan çalışacağın işler de belli oluyor. girebileceğin işler genelde türk işyerleri filan oluyor. bu yüzden çalışacağın işte geçecek süre içerisinde de pek ingilizce konuşamayacağından dilini 3 geliştirebilecekken 1-2 geliştirebiliyorsun. (öyle tahmin ediyorum)
henüz new york'u kafamda tam olarak elemesem de, benzer süreci başka yerde geçirsem daha rahat yaşamak mümkün mü diye, londra, yeni zelanda ve avustralya seçeneklerini de düşünmeye başladım. birkaç gün öncesine kadar düşünmüyordum. bu 3 alternatif ile ilgili kafamda ayrı ayrı sorular var. hangisi hakkında bilgi sahibi iseniz paylaşabilirsiniz, bilgiye açığım.
- londra: Tier 4 (General Student Visa) vizesi ile çalışma izni alınabiliyormuş. bu vizenin diğer öğrenci vizerlerinden farkı ne? Student Visitor Visa 6 aya kadar sürecek eğitimler için geçerliymiş, Extended Student Visa 6 aydan 11 aya kadar geçerliymiş. Tier 4 ise 11 ay üstü mü oluyor?
diyelim tier 4 aldık. 10 saat ya da 20 saat, çalışma izni alınca bu saati artıbiliriz diye tahmin ediyorum? yani legal olmayan kısım elden ödenerek tamamlanır herhalde. sorum şu ki, new york'a göre kazanılacak ücret ile yaşamak daha mı zor olur daha mı kolay?
- yeni zelanda: çalışma izni alınabilmesi için en az 24 haftalık bir dil eğitimi programına katılınması ve IELTS sınavından minimum 5.00 skoru alınması gerekmekteymiş. ya vizeye başvurmadan önce burada ielts'e girip 5 almak gerekiyor, ya da oraya gidip 1-2 ay çalışmadan, ielts'e orada girip 5.0 alıp 20 saatlik çalışma iznini kapmak gerekiyor anladığım kadarıyla. çalışma izni aldıktan sonra minimum maaş 14 yeni zelanda dolarıymış. bu fiyat yeni zelanda şartlarında nasıldır? orada kazanılan para, kendimi geçindirmeme yeter mi?
- avustralya: burası eğer yanlış anlamadıysam en az 12 haftalık dil okulu ile gelenlere direkt 20 saatlik çalışma izni veriyormuş. iş bulma konusu bir şekilde halledilir sanırım. ancak şöyle bir şey var ki, eğer dil okuluna 40 haftadan az süreliğine kaydolmuşsan vizen uzatılamıyormuş. ülkeden çıkıp tekrar vize almak gerekiyormuş. atıyorum 6 aylık kaydoldum. sonra oradayken bir 6 ay daha uzatmak istesem uzatamayacak mıyım? ille dönüp tekrar gelmek mi gerekecek? ki yine bir sürü maaliyet, gereksiz olabilir eğer iyi bir işin yoksa.
kanada'yı niye düşünmüyorsun diyen olabilir. orası da dil okuluna çalışma izni vermiyor amerika gibi. e kaçak iş seçeneği new york'ta daha geniş olduğu için kanada'ya gitmektense new york daha mantıklı oluyor bu durumda.
öncelikle yeni mezun oldum. dilim aslında fena değil. ama geliştirmem gerektiğinin farkındayım. bu yüzden amaç yaklaşık 1 sene kadar ana dili ingilizce olan bir ülkede kalmak.
üniversiteye devam ederken, okul bitince, diğer seçeneklere hiç bakmadan, dil okuluna kaydolup new york'a giderim, çalışma izni olmadığından, oradaki giderlerimi çıkarmak için de sigortasız bir iş bulur ve çalışırım diyordum. sonuçta work and travel ile gidip sonrasında orada kalan tanıdıklardan öyle gördük. ama, artı ve eksilerini düşününce bir takım soru işareti oluşuyor kafamda. sonuçta çalışma iznin olmadan çalışacağın işler de belli oluyor. girebileceğin işler genelde türk işyerleri filan oluyor. bu yüzden çalışacağın işte geçecek süre içerisinde de pek ingilizce konuşamayacağından dilini 3 geliştirebilecekken 1-2 geliştirebiliyorsun. (öyle tahmin ediyorum)
henüz new york'u kafamda tam olarak elemesem de, benzer süreci başka yerde geçirsem daha rahat yaşamak mümkün mü diye, londra, yeni zelanda ve avustralya seçeneklerini de düşünmeye başladım. birkaç gün öncesine kadar düşünmüyordum. bu 3 alternatif ile ilgili kafamda ayrı ayrı sorular var. hangisi hakkında bilgi sahibi iseniz paylaşabilirsiniz, bilgiye açığım.
- londra: Tier 4 (General Student Visa) vizesi ile çalışma izni alınabiliyormuş. bu vizenin diğer öğrenci vizerlerinden farkı ne? Student Visitor Visa 6 aya kadar sürecek eğitimler için geçerliymiş, Extended Student Visa 6 aydan 11 aya kadar geçerliymiş. Tier 4 ise 11 ay üstü mü oluyor?
diyelim tier 4 aldık. 10 saat ya da 20 saat, çalışma izni alınca bu saati artıbiliriz diye tahmin ediyorum? yani legal olmayan kısım elden ödenerek tamamlanır herhalde. sorum şu ki, new york'a göre kazanılacak ücret ile yaşamak daha mı zor olur daha mı kolay?
- yeni zelanda: çalışma izni alınabilmesi için en az 24 haftalık bir dil eğitimi programına katılınması ve IELTS sınavından minimum 5.00 skoru alınması gerekmekteymiş. ya vizeye başvurmadan önce burada ielts'e girip 5 almak gerekiyor, ya da oraya gidip 1-2 ay çalışmadan, ielts'e orada girip 5.0 alıp 20 saatlik çalışma iznini kapmak gerekiyor anladığım kadarıyla. çalışma izni aldıktan sonra minimum maaş 14 yeni zelanda dolarıymış. bu fiyat yeni zelanda şartlarında nasıldır? orada kazanılan para, kendimi geçindirmeme yeter mi?
- avustralya: burası eğer yanlış anlamadıysam en az 12 haftalık dil okulu ile gelenlere direkt 20 saatlik çalışma izni veriyormuş. iş bulma konusu bir şekilde halledilir sanırım. ancak şöyle bir şey var ki, eğer dil okuluna 40 haftadan az süreliğine kaydolmuşsan vizen uzatılamıyormuş. ülkeden çıkıp tekrar vize almak gerekiyormuş. atıyorum 6 aylık kaydoldum. sonra oradayken bir 6 ay daha uzatmak istesem uzatamayacak mıyım? ille dönüp tekrar gelmek mi gerekecek? ki yine bir sürü maaliyet, gereksiz olabilir eğer iyi bir işin yoksa.
kanada'yı niye düşünmüyorsun diyen olabilir. orası da dil okuluna çalışma izni vermiyor amerika gibi. e kaçak iş seçeneği new york'ta daha geniş olduğu için kanada'ya gitmektense new york daha mantıklı oluyor bu durumda.
0
Kanada'da kacak is olayi yaygin yalniz uluslararasi ogrenciler icin. Bilgin olsun.
0
new york u unut cok pahali. hem cok goz onunde amerikada kacak calisip yasayabilecegin milyonlarca yer var ama baslangic noktan new york olmamali.
calisirken ingilizceni gelistirmeyi de unut. ingilizceyi calisirken degil gunluk hayatta orda edindigin arkadaslarla, otobuste random insanlarla falan konusurken ogreniceksin.
hazir yeni de mezun olmussun ayarla bi yuksek lisans en azindan adam gibi yasarsin sonrasinda adam gibi muamele gorursun. kalifiye elemansin burdan guzel gozukuyo ama 3 ay sonra ben napiyorum dersin.
calisirken ingilizceni gelistirmeyi de unut. ingilizceyi calisirken degil gunluk hayatta orda edindigin arkadaslarla, otobuste random insanlarla falan konusurken ogreniceksin.
hazir yeni de mezun olmussun ayarla bi yuksek lisans en azindan adam gibi yasarsin sonrasinda adam gibi muamele gorursun. kalifiye elemansin burdan guzel gozukuyo ama 3 ay sonra ben napiyorum dersin.
0
avustralya icin, 40 hafta altinda vize uzatimi olamadigi ve yeniden giris cikis yapmak gerekecegi (tazelenmemis bilgilerime gore) dogru idi.
1 yillik dil kursu kaydi alip oradan univ. ve gocmenlik islerine kasar genellikle bu niyette olanlar.
1 yillik dil kursu kaydi alip oradan univ. ve gocmenlik islerine kasar genellikle bu niyette olanlar.
0
su an ingiltere vizesinin durumunu bilmiyorum ama uzatilabilir 20 saat calisma izinli bir vize sana bir cok kapi acar. baslangic icin idealdir.
avustralya icin 40 hafta olayi bu isin kasarlarinca bile onaylanmistir. 40 hafta alti gelmek zaten mantiksizliktir. 40 haftada yolunu bulamayan gerizekalidir. Hakkaten az biraz ingilizce ile 1 yillik working holiday vizelerine bakilmalari en ucuz ve hizli ilerlenebilir yoldur.
avustralya icin 40 hafta olayi bu isin kasarlarinca bile onaylanmistir. 40 hafta alti gelmek zaten mantiksizliktir. 40 haftada yolunu bulamayan gerizekalidir. Hakkaten az biraz ingilizce ile 1 yillik working holiday vizelerine bakilmalari en ucuz ve hizli ilerlenebilir yoldur.
0
selam, bir süredir aynı ülkelerle ilgili aynı nedenlerle araştırma yapıyorum. ingiltere'nin vize durumu şurada detaylı var: www.gov.uk ingiltere de tier 4 için senden dil düzeyini cambridge exam ya da ielts ile kanıtlamanı istiyor. dil okulu için gidersen 20 değil, 10 saat çalışma izni veriyor ve en az 28 gün hesabında olan para istiyor. (londra&londra dışı farklı miktarlarda) tier4'ü oradayken uzatma imkanın var. benim ulaşabildiğim bilgiler bunlar şimdilik. ha bir de ankara antlaşması konusuna da bak, uzun kalmak isteyenler için fena bir seçenek değil, buradan değil de ingiltere'ye gider gitmez başvurmakta fayda varmış.
0
akare
ozellıkle babayı merak ediyorum. babanız eve geldiğinde aılece sohbetler edıyor musunuz yoksa herkes odasına mı cekılıyor? bu gece galiba uyumayacagım. aile ne acayip bir sey.
ozellıkle babayı merak ediyorum. babanız eve geldiğinde aılece sohbetler edıyor musunuz yoksa herkes odasına mı cekılıyor? bu gece galiba uyumayacagım. aile ne acayip bir sey.
0
annemle aram iyi sayılır. 1 aydır babamla kalıyorum ve günde 5 dk dan fazla konuşmamışızdır, zaten pek de konuşmak istemem
0
Bizim aile ilişkilerimiz o kadar kopuk ki ben hayatım boyunca ailece oturup yediğimiz bir tane yemek bile bilmiyorum. Babam ve annem senelerdir konuşmaz aynı evde yaşamalarına rağmen. Benim de babamla ilişkim 0 noktasına yakındır.
0
Annem babam ve ben hep salonda oturur sohbet ederiz. Bn odama yatmadan yatmaya giderim.
0
ailenin amk. bence evlenme başvurusu yapılırken aileye çocuk yapabilme ruhsatı verilmeli amk. öyle her sikini sallayan baba, amını geren anne olmamalı!
0
Akşam yemeği hep birlikte yenir, evdeysem, sohbet de yemekten sonra belki 10-15 dk daha devam eder ve muhabbet parayla nasihat konularına gelnce odama çıkarım. :) Çok severim babamı ama bu konuları konuşmaktan sıkılıyorum çok.
0
babam beni hiç aramaz. bazen beni sevdiğine bile inanamıyorum çünkü sevmiyor zaten. 3 haftadır sesimi bile duymadı ve umurunda değil. allah kimseye sağken bile yoklukla terbiye eden ana baba vermesin.
0
akşam yemeği ve sonrasında bir süre ailece sohbetler ediyoruz. daha sonra genelde herkes odasına çekiliyor eğer birlikte yapacağımız bir şey veyahut izlenicek bir film vs. yoksa. mesela 23:15'te tekrar toplanıp kim milyoner olmak ister izleriz bir de.
0
babamla zerre alakam yoktur, hatta geçen yıl bana aleni "seni sevmiyorum" dediğini bilirim.
annemle de normaliz, aile bağları kuvvetli bir insan değilim, bu sevgisiz ve birbirini aslinda sevmeyen iki insanin ürünü olmakla alakali sanirim, yitiriyorsunuz bazı şeyleri.
annemle de normaliz, aile bağları kuvvetli bir insan değilim, bu sevgisiz ve birbirini aslinda sevmeyen iki insanin ürünü olmakla alakali sanirim, yitiriyorsunuz bazı şeyleri.
0
ilişkilerimi gözler önüne sermeyeceğim de bu başlıkta iki aşırı uç oluşmuş, ortasını tutturan yok. ya babasının güzel prensesleri var ya da annesinin asi delikanlıları.
dipnot: hepiniz mi ailenizle yaşıyorsunuz lan? liseliler sizi.
dipnot: hepiniz mi ailenizle yaşıyorsunuz lan? liseliler sizi.
0
Babam bric oynar online
Fena oynar , isler yolunda gitmezse salona gelir kumandayi zapteder belgesel acar aslanlarin ceylani parcalamasini izler
Annem ya mutfak televizyonuna ya da salon televizyonuna takilir, kumandaya hukmedemez, kumanda anneme hukmeder. Sacma bi kanali acar bir iki dk bakarsa bakar ve hemen uyuklama haline gecer. Ne dizi ne bise izleyemez.
Ben bise anlatmasam kimse bise sormaz.
Odamda takilirim.
Fena oynar , isler yolunda gitmezse salona gelir kumandayi zapteder belgesel acar aslanlarin ceylani parcalamasini izler
Annem ya mutfak televizyonuna ya da salon televizyonuna takilir, kumandaya hukmedemez, kumanda anneme hukmeder. Sacma bi kanali acar bir iki dk bakarsa bakar ve hemen uyuklama haline gecer. Ne dizi ne bise izleyemez.
Ben bise anlatmasam kimse bise sormaz.
Odamda takilirim.
0
aile ilişkilerim iyi birlikte çokça vakit geçiririz evde veya dışarda.
baba konusuna gelince de; aile ile yaşadığım dönemde olsun şimdi olsun bir şekilde fırsat yaratıp baş başa takılırız, ortak birçok nokta var. adam 15-16 yaşımdayken tuttu elimden jethro tull konserine götürdü, daha ne istiyim.
baba konusuna gelince de; aile ile yaşadığım dönemde olsun şimdi olsun bir şekilde fırsat yaratıp baş başa takılırız, ortak birçok nokta var. adam 15-16 yaşımdayken tuttu elimden jethro tull konserine götürdü, daha ne istiyim.
0
babamla resmiyiz. ayda bir kez ya arar ya aramaz. annemle de orta şeker. birbirimizden zamanla soğuduk.
aile acayip bişey evet kesinlikle.
aile acayip bişey evet kesinlikle.
0
babam vahtapot diye espiri yaptı geçen gün. ailecek ayakkabı almaya gittik babama. sonra yemek yedik avm'nin bi tanesinde. evin saçmalayanı benimdir. salam ekmek yerken kokusuna kedi geldi. kedilerin ismi zamanla türemiştir dedim. meh'den mehdi, mehdi'den getti (karınları doyunca hızlıca uzaklaşmaları ve kıvrak olarak kaçmalarından) ve daha sonra kedi'ye türemiştir diye bişey anlattım (bu arada kucağımda salam bekleyen kedi var) güldük hep beraber :)
0
lisedeyken pek sallamazlardı beni, üniversiteye başladım sürekli aramaya başladılar, neredeyse beş buçuk sene oldu, hala her gün ararlar, konuşuruz.
0
gayet superdir. onlarla birlikteyken ailecek aklina gelebilecek istisnasiz herseyi konusuruz, tartisiriz, geyigini yapariz. internet devrinden beri herkes kendi bilgisayarindadir ama sohbette bir sey degismez. ben uzun zamandir ailemden cok uzakta yasiyorum. annem haftada bir arar, aramazssa ben ararim. babam hic aramaz, aranmayi bekler, onu da 1-2 ayda bir ararim ya da skype yapariz. kendisiyle fazla gorumek istemiyorum cunku ikimizde duygusala bagliyoruz, her konusma sonunda bogaz dugumlenmesi, goz yasarmasi oluyor. bunlari ikimizde bildigimizden boyle uzak aralarla gorusuyoruz.
lan yazilanlari okudum da, nazar degdirmeyin amk :)
lan yazilanlari okudum da, nazar degdirmeyin amk :)
0
şansa bak.
on dakika önce annem "siktirip gitsen de senden kurtulsak" şeklinde bir cümle kurdu.
on dakika önce annem "siktirip gitsen de senden kurtulsak" şeklinde bir cümle kurdu.
0
Ediyoruz.
Babam bi denedir. Beraber yemek falan yaparız. Saglam aşçıdır, ne ögrendiysem ondan ögrendim. Akrabalar babasinin oglu derler o konuda..
Asıl konu ikizim var zihinsel engelli, bütün yükü babamın üzerinde diyebilirim(ben zaten islerim geregi ailemden ayri yasiyorum) ve daha bi defa bile of dediğini duymadım şükür. Bambaska da olabilirdi, neler neler görüyoruz işitiyoruz. Ve ikizim benim için dünyada ki en değerli varlık. Onun babama, babam gibi bir adama emanet olduğunu bilmek bana güven veriyor. Allahtan babam bu konuda sevgi dolu, kaderini isyan etmeden yasamasini bilen, ve şükretmeyi iyi bilen bir adam olmuş. Annemde aynı şekilde tabi.
Babamla ikili iliskilerimize gelirsek, bana güvenir. Nereye, Neredesin, neredeydin, araba nerede gibi şeyler sormaz. Bende onun bu güvenini boşa cikartmam tabi. Özel hayatima falan karismaz, harcadigima ettiğime karismaz. Ama bende saygida kusur etmem, bi dediğini iki etmem. Mesela hic dövmedi vurmadı, ama kızdığı zaman bi bakışı yeter dövmekten beter eder beni.gizli saklı şeyim çok var yalan yok ama her şeyi bilmesine gerek yok. Hem diyorum ya zaten sormuyo:)
Edit: yalan olmasın ggerçi bi defa vurdu lan. Gerçi onda da haklı, 8 yaşındaki bi çocuk gece 1de eve gelirse tabi vurur, ibnelik bende.
O hikayede bombadır. Tam yağmurdan kaçarken doluya tutulmak. Gece 1 eve dönüyorum, yolda ablamı gördüm uzaktan. Bi arkadasimin evinden cikiyor aglayarak, benim jeton düstü tabi bu dedim kesin beni ariyo, ben arka yoldan gidim beni görmesin dedim. Arka yola saptım köşeyi bi döndüm pat babam karsimda. Sonrası mavi ekran..
Ama ne kadar iyi olursa olsun insan yalniz yasamaya alisinca bsbayla yasamasi zor oluyo onu gördüm gecen bayramda gittigim zsman. Yaşlanıyorlar abi...
Babam bi denedir. Beraber yemek falan yaparız. Saglam aşçıdır, ne ögrendiysem ondan ögrendim. Akrabalar babasinin oglu derler o konuda..
Asıl konu ikizim var zihinsel engelli, bütün yükü babamın üzerinde diyebilirim(ben zaten islerim geregi ailemden ayri yasiyorum) ve daha bi defa bile of dediğini duymadım şükür. Bambaska da olabilirdi, neler neler görüyoruz işitiyoruz. Ve ikizim benim için dünyada ki en değerli varlık. Onun babama, babam gibi bir adama emanet olduğunu bilmek bana güven veriyor. Allahtan babam bu konuda sevgi dolu, kaderini isyan etmeden yasamasini bilen, ve şükretmeyi iyi bilen bir adam olmuş. Annemde aynı şekilde tabi.
Babamla ikili iliskilerimize gelirsek, bana güvenir. Nereye, Neredesin, neredeydin, araba nerede gibi şeyler sormaz. Bende onun bu güvenini boşa cikartmam tabi. Özel hayatima falan karismaz, harcadigima ettiğime karismaz. Ama bende saygida kusur etmem, bi dediğini iki etmem. Mesela hic dövmedi vurmadı, ama kızdığı zaman bi bakışı yeter dövmekten beter eder beni.gizli saklı şeyim çok var yalan yok ama her şeyi bilmesine gerek yok. Hem diyorum ya zaten sormuyo:)
Edit: yalan olmasın ggerçi bi defa vurdu lan. Gerçi onda da haklı, 8 yaşındaki bi çocuk gece 1de eve gelirse tabi vurur, ibnelik bende.
O hikayede bombadır. Tam yağmurdan kaçarken doluya tutulmak. Gece 1 eve dönüyorum, yolda ablamı gördüm uzaktan. Bi arkadasimin evinden cikiyor aglayarak, benim jeton düstü tabi bu dedim kesin beni ariyo, ben arka yoldan gidim beni görmesin dedim. Arka yola saptım köşeyi bi döndüm pat babam karsimda. Sonrası mavi ekran..
Ama ne kadar iyi olursa olsun insan yalniz yasamaya alisinca bsbayla yasamasi zor oluyo onu gördüm gecen bayramda gittigim zsman. Yaşlanıyorlar abi...
0
bizimkiler ayrıydı.. ben ortaokula giderken boşandılar.. ben ve ablam annemle kaldık.. aramız daima çok iyi oldu annemle.. babamla da belli bir saygı çerçevesi içinde kaldık, hiçbir zaman süper samimi dert ortağı olmadık.. 2 sene önce ablam antalya'ya çalışmaya gitti.. hala orada, kendine bir hayat kurmuş.. annemi 1 ay önce kaybettim, evde tek kaldım.. tamamen dağılmış bir ailenin ferdiyim.. ne desem boş..
0
Wolfware
riviera mı yoksa sızmayla mı ? valla annem soruyor ben hiç anlamam :)
riviera mı yoksa sızmayla mı ? valla annem soruyor ben hiç anlamam :)
0
riviera'nın tütme noktası daha yüksek olur genelde ama ikisininki de bence kızartma yapmak için çok düşük. daha yüksek ısılara çıkacak çiçek/kanola/fındık yağı gibi yağları tercih etmek lazım güzel bir kızartma için.
0
fındık yağını bilmiyorum ama riviera da sızma da ayçiçek'ten daha iyi sonuç veriyor, ayrıca çok daha sağlıklı. yanma noktası da 270 derece gibi bir şeydi. yani bu demek oluyor ki zeytinyağı yanıyor zannetmenizin nedeni yağ içindeki partiküllerin ufak ufak patlaması. yanma değil.
0
Bir gıda mühendisi bana şiddetle rivierayı tavsiye etmiş hatta ayçiçeğe hiç bulaşma demişti.
0
Bir asci, "kisik ateste kizartirsaniz kokmaz, yag ceker diyorlar, atiyorlar" mealinde konusmustu.
0
merak etmeyin her turlu zeytinyagi tava isisina dayankli sekildedir. rivieranin daha cok tercih edilmesi daha az koku yapmasindandir. koku da esasen yagin yandigindan degil, icinden cikan molekullerin yaptigi kokudur. sadece burnunuzun keyfi olarak riviera kullanabilirsiniz. benim de tavsiyem asla kanola, aycicegi gibi yaglara saglik acisindan bulasmamaniz. findik ve zeytinyagi butcenizi zorlamadigi takdirde.
0
Illa zyagi kullancaksan riviera. Sizma soguklar icindir daha ziyade. Riviera yemek yaparken kullanilir.
0
